- çok kurnaz
тхьагъэпцIыкIай
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
şeytana külahı (veya pabucu) ters giydirmek — çok kurnaz olmak Fakat aynı zamanda, şeytana külahı ters giydirecek kadar açıkgöz ve kurnazdı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
cin fikirli — sf. Çok anlayışlı, çok kurnaz, zeki … Çağatay Osmanlı Sözlük
anasının gözü — argo çok kurnaz, çok açıkgöz, dalavereci, hinoğluhin … Çağatay Osmanlı Sözlük
hinoğluhin — sf., tkz. Çok kurnaz, her dönemin şartlarına uyabilen (kimse) Siz onun böyle sakin ve masum göründüğüne bakmayın, o ne hinoğluhindir, o ne içinden pazarlıklı aşüftedir o ... H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
şeytan — is., din b., Ar. şeyṭān 1) Hz. Âdem e secde etmediği için cennetten kovulan, insanları Allah ın emirlerine karşı kışkırtan, kötülüğe yönelten cin, iblis 2) mec. Kötü düşünceli, kötü niyetli kimse 3) sf., mec. Çok kurnaz, uyanık (kimse) Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tilki — is., hay. b. 1) Köpekgillerden, uzunluğu 90 cm, kuyruğu 30 cm kadar, ırklarına göre çeşitli renklerde olan, ağız ve burnu uzun ve sivri, kümes hayvanlarına zarar veren, kürkü beğenilen bir memeli türü (Vulpes) 2) sf. Bu hayvanın postundan yapılan … Çağatay Osmanlı Sözlük
bildiğini yedi mahalle bilmez — bir kimsenin çok kurnaz, çokbilmiş olduğunu anlatan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
külahını ters giydirmek — (birine) çok kurnaz olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şeytanın yattığı yeri bilmek — bilinmesi ve hatırlanması güç şeyleri bilmek, çok kurnaz ve açıkgöz olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayık — sarhoş olmayan çok kurnaz … Beypazari ağzindan sözcükler
şeytan gibi — çok zeki ve kurnaz … Çağatay Osmanlı Sözlük